Çoğu insanın adını duymamış olduğu, bilenlerin ise tedavisinden habersiz olduğu lenf ödem, hastanın kol ve bacağında şişlikler halinde kendini gösterir. Günümüzde doğru fizik tedavi yöntemiyle lenf ödem sorun olmaktan çıkmaktadır.
Lenfatik sistemin akış bozukluğundan kaynaklı ortaya çıkan lenf ödem, doğuştan ya da herhangi bir yaşta sebebi bilinmeyen bir şekilde başlayabilir. Bunun dışında cerrahi müdahaleler sonrası, radyasyona maruz kalma, enfeksiyon ya da travma sonrası da gelişim gösterebilir. Özellikle meme kanseri cerrahisi sonrası sık görülür.
Lenf ödem, yaşamı tehdit eden, bireylerin yaşam biçimlerini ve fonksiyonlarını etkileyen, fiziksel ve psikososyal sorunlara neden olan ve yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkileyen önemli bir komplikasyondur. Lenf ödem gelişen uzuvda duyusal bozukluklar, şişlik, ağrı, güç kaybı, el, ayak ve bilekte esnekliğin azalması, hareket kısıtlılığı, dolgunluk hissi, enfeksiyona yatkınlık ve ciltte hassasiyet gelişmektedir. Lenf ödem yönetiminin amaçları; tablonun ilerlemesinin önlenmesi, ekstremitenin boyutunun küçültülmesi ve sürdürülmesi, aşırı sıvı ve protein birikiminden kaynaklanan rahatsızlığın hafifletilmesidir.
Lenf ödem tedavisi cerrahi ve konservatif olarak ikiye ayrılır. Konservatif tedaviye kompleks boşaltıcı fizyoterapi denir. Kompleks boşaltıcı fizyoterapide hastaya sadece fizyotepistlerin uyguladığı manuel lenf drenajı denilen masaj tekniği uygulanır. Drenaj sonrası hastaya bandajlama yapılır ve bandajla birlikte terapatik egzersizler gösterilir. Ayrıca hastaya cilt ve tırnak bakımı öğretilir. Şişlik inene kadar hastaya her gün lenf drenajı ve bandajlama yapılır. Şişlik indiğinde ise koruma fazına geçilir ve hastaya özel ölçümlerle yapılan kompresyon çorabı tedavisi uygulanır.
Günümüzde meme kanserine yakalanan her 4 kadından 1’inde lenf ödem görülüyor. Erken dönemde teşhis edilmeyen lenf ödem hayatı zorlaştırıyor. Ancak lenf ödem hakkında toplumda bilgi olmaması bu durumu daha da zorlaştıran nedenler arasındadır. Lenf ödem nedir, hastalık için nereye gidilmesi gerekiyor, bu hastaların tanısı nasıl konuluyor? Bu konuda hem toplumun hem de sağlık profesyonellerinin farkındalığı oldukça az. Bunun için hastalar kollarında ağırlık hissi oluştuğunda, ayakkabıları, giysileri, takıları sıkmaya başladığında fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümlerine başvurmaları gerekiyor.
Lenf ödem bilinenlerin aksine, kontrol altına alınamayan bir durum değildir. Geçmişte tedavisi imkânsız olarak düşünülse de, günümüzde geliştirilen yöntemler ile etkin şekilde kontrol altına alınmaktadır. Lenf ödem, fonksiyonel kapasiteyi, psikososyal iyilik durumunu ve yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkilemektedir. Lenf ödemli hasta, yaşam boyu günlük yaşam aktivitelerinde ve faaliyetlerinde dikkatli olmalıdır. Sakarya Fizyo Genç olarak amacımız lenf ödem ile nasıl baş edebileceğini bilmeyen kişilere ulaşmak ve yaşam kalitelerini arttırmaktır.